I | USED TO (WOULD) |
go to the cinema every weekend | but... |
You | be fotographer years ago | ||
We | live in village before coming here | ||
They | go for a walk every evening | ||
He,She,It | go to cinema every evening |
1 — I used to smoke too much before I had an operation, but I don't smoke at all now.
(Ameliyat olmazdan önce çok fazla sigara içer. dim, fakat şimdi hiç içmiyorum.)
2 — Our grandmother used to tell us stories when we were children.
(Biz çocukken büyükannemiz bize hikâyeler anlatırdı.)
3 — He used to have a small shop a few years ago, but now he has a factory.
(Birkaç sene önce küçük bir dükkânı vardı, fakat şimdi bir fabrikaya sahip.)
Soru ve olumsuz biçimi DID yardımcı fiili ile yapılır.
O zaman USED biçimi USE biçimine dönüşür.
Example:
1 — Did you use to travel by bus fifty years ago?
(Elli sene önce otobüsle mi seyahat ederdiniz?)
2 — People didn't use to be so rude to each other ten years ago.
(İnsanlar on yıl önce birbirlerine karşı bu kadar kaba değildi.)
3 — How did you use to spend your holidays when you were a boy?
(Çocukken tatillerinizi nasıl geçirirdiniz?)
DID | I | (did't)(USE TO) | be disturbed by the noise. / ? |
You | play football before the accident. / ? | ||
We | read a lot. / ? | ||
They | write poems at school. / ? | ||
He,She,It | be a pilot during the war. / ? |
GET USED TO
Bir uyum sağlama veya müptelâ olma biçiminde bir anlam verdiği için USED TO yardımcısından oldukça farklı dır. Hatırdan çıkarılmaması gereken önemli bir nokta daha vardır: GET USED TO yardımcısını izleyen esas fiil daima PRESENT PARTİCIPLE = VERB + ING biçiminde kullanılır.
GET USED TO + PRESENT PARTICIPLE (verb + ing)
Example:
1 — I am getting used to smoking cigarette.
(Present Continuous) (Sigara içmeye alışıyorum.)
2 — I got used to smoking cigarette ten years ago.
(Simple Past) (Sigara içmeye on yıl önce alıştım.)
3 — I hope we shall get used to driving in this traffic. (Future)
(Ümit ederim bu trafikte araba kullanmaya alışırız.)
GET USED TO her zaman bir fiille kullanılmak zorunda değildir. Uyum sağlanan herhangi'bir ortam veya bir şeyle de, bir başka deyişle isim veya zamirle kullanılabilir.
Example:
1 — Did you get used to that terrible noise?
(O berbat gürültüye alıştınız mı?)
2 — I can get used to this weather soon.
(Bu havaya kısa zamanda alışabilirim.)
3 — Do you think you will be able get used to this way of living?
(Bu yaşam biçimine alışabileceğinizi sanıyor musunuz?)
I | GET | USED TO | going to bed late. |
You | smoking. | ||
We | living in the country. | ||
They | living alone. | ||
He | GETS | that noise | |
She | high cost of living |
Uyum ve alışkanlık bildirir. Şimdiki zaman için kullanılır. Cümlenin esas fiili daima PRESENT PARTICIPLE = ING form biçiminde kullanılır.
I am | GET | USED TO | getting up early. |
You are | driving fast. | ||
He, She is | that noise. | ||
We are | trying evertime | ||
They are | helping people |
A — Örneklerden yararlanarak sizinle veya tanıdığınız birisi ile ilgili görüşlere USED TO modal yardımcısını kullanarak açıklık getiriniz:
Example:
1 — I believe you live in İzmir.
I used to, but don't live in İzmir any more.
2 — I believe he is a taxi driver.
He used to be, but he isn't now.
1 — I believe he reads a lot.
2 — I believe they often visit you.
3 — I believe they clean the roads every jttight.
4 — I believe you find everything in this shop.
5 — I believe she likes milk.
6 — I believe he walks to work.
7 — I believe you .collect stamps.
8 — I believe there is a car park behind that building.
9 — I believe you play football. 10 — I believe they live in a village.
B — örnekten yararlanarak aşağıdaki sorulan yanıtlayınız:
Example:
Don't you smoke?
No. I used to smoke, but I don't smoke any more.
1 — Haven't you a car?
2 — Don't you write poems?
3 — Doesn't she send you a letter twice a month?
4 — Don't they quarrel every night?
5 — Don't you smoke?
6 — Don't you employ fifty people?
7 — Don't you get up early?
8 — Don't they own a farm?
9 — Doesn't he work in a bank?
10 — Isn't he a businessman?
USED TO / DIDN’T USE TO
“Used to + V1” kalıbı, geçmişte yapılan fakat artık yapılmayan alışkanlıkları, tekrarlanan eylemleri, durumları ya da şu anda yapmış olmaya alıştığımız eylemleri ifade eder. Olay geçmişte meydana geldiği için “use” kelimesinin past (geçmiş) hali olan “used” kullanılır.
- I used to drink milk every night when I was a child. (Ben çocukken her gece süt içerdim.)
► Bütün şahıslar için hiçbir değişkiliğe uğramadan used to kullanılır. Soru yaparken Simple Past Tense kurallarında olduğu gibi did yardımcı fiili başa getirilir ve use fiilinin sonundaki -d takısı kaldırılır.
- Did you use to drink milk when you were a child? (Sen çocukken süt içer miydin?)
► Olumsuz yaparken yaygın olan kullanım şekli Simple Past kurallarında olduğu gibidir. Didn’t kullanılır ve use fiilinin sonundaki -d takısı kaldırılır.
- I didn’t use to drink milk when I was a child. (Ben çocukken süt içmezdim.)
EXAMPLES (ÖRNEKLER)
- I used to run everyday when I was at university. (Üniversitedeyken hergün koşardım.)
(Bu cümleyi söyleyen kişi bir anlamda, şu anda koşmadığını da ifade etmektedir.)
The girl used to wash her dress by hand but now she washes them in her full automatic washing-machine.
(Kız elbiselerini eliyle yıkardı ama şimdi tam otomatik çamaşır makinesiyle yıkıyor.)
(Bu cümleden de anlaşılacağı gibi, geçmişte kalmış olayların, aksi bir durum olmadığı müddetçe tekrarlanması söz konusu değildir.)
- I did not use to run. (Eskiden koşmazdım.)
- Did you use to run when you were in the army? (Askerdeyken koşar mıydın?)
- Did you use to play football when you were at high school? (Lisedeyken futbol oynar mıydın?)
- My father didn’t use to watch T.V, but now he is always before the screen. (Babam T.V izlemezdi ama şimdi daima ekranın önündedir.)
► Geçmişte belirli zaman dilimleri arasında bir alışkanlık olarak sürekli yapılmış olayların anlatılmasında used to ve would hiçbir ayırım gözetmeksiniz kullanılabilir. Ancak "used to" kullanıldığı zaman, kişinin artık bahsettiği eylemi yapmadığı anlamı çıkar. Would kullanıldığında ise artık yapılmıyor anlamı çıkmaz. Yani sadece geçmişteki bir alışkanlık ifade edilmiş olur.
- I used to play computer games every day when I was a child. (Çocukken her gün bilgisayar oyunları oynardım.)
Bu cümlede "used to" kalıbı kullanıldığı için, cümleyi söyleyen kişinin artık oyun oynamadığı anlaşılır.
- I would play computer games when I was a child. (Çocukken her gün bilgisayar oyunları oynardım.)
Bu cümlede ise "would" kalıbı kullanıldığı için, artık oynamıyorum anlamı ifade etmez.
- When I was at faculty I used to / would get up very early and prepare breakfast. (Fakültedeyken çok erken kalkar ve kahvaltımı hazırlardım.)
Bu cümlede ise her iki yapı da kullanılabilir.
BE / BECOME / GET USED TO
► be / become / get used to herhangi bir şeye veya olaya alışık olma durumlarını izah etmede kullanılmaktadır. Bu kullanım, used to kalıbında olduğu gibi eskiden yapılan alışkanlıkları ifade etmez. Şimdiki zamanda bir kişinin herhangi bir eyleme veya duruma alışmış olduğunu ifade eder. Used to kalıbının başına am/is/are veya diğer yardımcı fiiller gelir ve fiil -ing takısı alır.
EXAMPLES (ÖRNEKLER)
- I am used to getting up early. (Sabahları erken kalkmaya alıştım.)
- You’ll soon get used to driving your new car. (Kısa zaman sonra yeni arabanızı kullanmaya alışacaksınız.)
- My family has become used to living in a cosmopolitan city like Istanbul for many years. (Ailem İstanbul gibi bir kozmopolit şehirde yıllardır yaşamaya alışkındır.)
- The new rules were quite different for them but they got used to them in a short time. (Yeni kurallar onlar için oldukça farklıydı fakat kısa zamanda alıştılar.)
- The students will soon get used to the school and to their new friends. (Talebeler çok geçmeden okula ve yeni arkadaşlarına alışacaklar.)
- They were used to the heavy traffic when they were in London. (Londra’da iken ağır trafiğe alışkınlardı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder